AkatlarNet  Mahallemizin haber sitesi 

  • Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/akatlarnet.akatlarnet
  • https://www.instagram.com/akatlarnet
Konular veriler
Takvim
Site Haritası

Bilgisayarla gelen hastalık

Uzun süre bilgisayar kullanmak birçok sağlık sorununa neden olabiliyor. Oturma biçiminden ekran uzaklığına kadar pek çok neden arasında mausu sıkı kavramak da var. Mausu sıkı tutmak, “tenisçi dirseği” olarak tanımlanan sağlık sorununa neden oluyor.

Dirseğin dış kısmındaki “lateral epikondil” adı verilen kemiğe yapışan tendonların dejenerasyonu sonucu oluşan ağrıya “tenisçi dirseği” deniyor. Maus kullanımı gündemde yokken tenis oynayanlarda tanımlanan bir hastalık olduğu için “tenisçi dirseği” adı verilen bu hastalık sadece tenisçilerde ve maus tutanlarda değil pek çok çalışma alanındaki kişilerde görülebiliyor. Ev temizliğinde kullanılan bezleri sıkmak, uzun süre tornavida kullanmak aynı sağlık sorunlarını ortaya çıkarıyor.
Günümüzde ise en yaygın olarak bilgisayar kullananlarda görülüyor.
Acıbadem Bakırköy Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Özgür Çetik, bu sorunun mausu yanlış kullanmaktan kaynaklandığını belirterek ”Uzun süreli maus kullanılması ve mausun çok sıkı kavranarak tutulması günümüzde tenisçi dirseğinin en önemli sebeplerinden biri oldu. Diş ağrısına benzeyen sabit ve sürekli hal alan ağrı hayat kalitesini düşürüp kişiyi mutsuzluğa ve iş hayatında verimsizliğe sürükleyebiliyor. Bu nedenle maus kullanan kişilerin tenisçi dirseğinden korunmaları için sık yapılan bazı hatalardan kaçınmaları çok önemli.” diyor. 

Ağrı sıklıkla aktivite sonrasında başlıyor

Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Özgür Çetik, tenisçi dirseğinin çoğunlukla aktivite sonrasında dirseğin dış kısmından başlayıp ön kola yayılan künt ağrı ile ortaya çıktığını belirterek şunları söylüyor: “Bu hastalığın lateral epikondil adı verilen dirsek dış kenarındaki kemiğe yapışan tendonlar üzerinde mikro yırtıklar ile başladığı biliniyor. Mikro yırtıklar zaman içerisinde düşük şiddetteki travmaların sık tekrarlanması sonucunda gelişiyor.”

Mouse kullanırken bu hataları asla yapmayın!

Tenisçi dirseği özellikle parmakların  aşırı sıkıldığı hareketler ile ortaya çıkıyor. Doç. Dr. Özgür Çetik, maus kullanırken dikkat etmeniz gereken noktaları şöyle sıralıyor:

1.   Sık tekrarlanan hareketlerden kaçının,

2.   Mausu çok sıkı tutmayın,

3.   Küçük maus kullanmayın. Avuç içini dolduracak büyüklükte maus tercih edin.

4.   Yaptığınız işe belirli periyotlar halinde, örneğin her saat başı 15 dakika  ara verin.

5. İşimizin stresli olması farkında olmadan maus daha sıkı tutmamıza neden oluyor. Bu yüzden işyerindeki stresin azaltılması önemli.

Detaylı muayene tanı koymak için yeterli geliyor

Doç. Dr. Özgür Çetik, tenisçi dirseği tanısının genellikle muayene ile konabildiğini belirterek sözlerine şöyle devam ediyor: “Dirsek dış çıkıntı kemiğinin 5 mm kadar alt kısmına baskı uygulandığında ağrı ortaya çıkması bu hastalığın tipik belirtisi. El bileğinin yukarı doğru kaldırılmasına karşı güç uygulandığında dirsek dış kemiği civarında ağrı ortaya çıkıyor. Ayrıca ön kolu dirence karşı dışa çevirmek de ağrıyı artırıyor. Bazen dirsek eklemini ilgilendiren başka hastalıklardan ayırmak için röntgen- MR gibi radyolojik görüntüleme yöntemlerine başvuruluyor. Özellikle dirsek eklemine yakın bulunan ve Posterior interosöz siniri olarak isimlendirilen sinir sıkışması tenisçi dirseği ile karışabiliyor. Detaylı muayene ile ayırıcı tanı yapılabiliyor.

 Ameliyat dışı yöntemler genellikle çözüm sunuyor!

Doç. Dr. Özgür Çetik, tenisçi dirseğinin yüzde 95 oranında ameliyat dışı yöntemlerle tedavi edilebildiğini belirterek şu bilgileri verdi:

  • Ağrılar yeni başlamışsa, ilaç-buz ve istirahat tedavisi oldukça yarar sağlıyor.
  • Eğer bu yöntemlerle tedavi sağlanamamışsa özel dirseklik kullanımı- atelleme yöntemleri- fizik tedavi uygulamalar (ESWT, masaj, ultrason vb.) veya enjeksiyon yöntemlerinden biri ya da birkaçı birlikte kullanılabiliyor.
  • Enjeksiyon tedavisinde 2 yöntem ön plana çıkıyor; birincisi steroid enjeksiyonu yapmak. Bu yöntem çok uzun yıllardır kullanılıyor. Aynı dirseğe 1-3 kez deneniyor. Yöntemin başarı oranı yüzde 40-60 aralığında oluyor. İkinci enjeksiyon yöntemi ise PRP enjeksiyonu.
  • En az 6-8 ay süren tedavi sonrasında hastaların yüzde 5-10’u bu tedavi yöntemlerinden fayda görmediği için ameliyat ediliyor.
  • Tenisçi dirseği tedavisinde hiçbir yöntemin yüzde 100 başarı şansı olmuyor. Cerrahi tedavi uygulanan hastalarda bile yüzde 2-5 arasında değişen oranlarda ağrının geçmeme ihtimali bulunuyor.

PRP yöntemi ile başarı şansı artıyor

Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Özgür Çetik, PRP (Platelet Rich Plazma) yöntemiyle tenisçi dirseğinin tedavisinde başarı şansının arttığına dikkat çekerek bu yöntemin nasıl uygulandığını şöyle anlatıyor: “PRP; kişinin kendisinden alınan kandan elde edilen iyileştirici faktörlerin yoğun olarak bulunduğu bir sıvının dejenere olan tendon bölgesine enjekte edilmesi yöntemidir. Yöntem poliklinik şartlarında, kullanılan cihaza göre hastadan 8 cc ile 30 cc arasında kan alınmasıyla başlıyor. Bu kan steril kaplara konularak, özel cihazlarda santirfüj ediliyor. Bu aşamada kanın içine hiçbir katkı maddesi veya ilaç konulmuyor. Cihaz tarafından kan ayrıştırılarak iyileştirici faktörlerin yoğun olarak bulunduğu kısım ayrıştırılıyor. Ardından sıvı problemli alana enjekte ediliyor. Yöntem 2 veya 3 kez aynı şekilde tekrarlandıktan sonra maksimum başarı elde ediliyor. PRP’nin en önemli avantajı; kişinin kendi kanı olması, herhangi bir yabancı kimyasal içermemesi ve diğer yöntemlere göre başarı oranının daha yüksek olması.” 

Tenisçilerin yarısında var

Tenise ilginin artmasına paralel olarak bu spora bağlı vakalar da artış olduğu belirtiliyor. Bu alanda genellikle amatör sporcularda uzun süre uygun olmayan raket kullanmaya bağlı “tenis dirseği” sorunu ortaya çıkıyor.
Verilere göre, 35 yaş üstü tenisçilerin yüzde 50' si, 50 yaş üstü tenisçilerin ise yüzde 60'ı spor yaşantılarının bir döneminde bu sorunla karşılaşıyorlar.



2232 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın