AkatlarNet  Mahallemizin haber sitesi 

  • Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/akatlarnet.akatlarnet
  • https://www.instagram.com/akatlarnet
Konular veriler
Takvim
Site Haritası

Hemoroit yaş sınırı tanımıyor. Bunun fast-food tarzı beslenmeden kaynaklanabileceği blirtiliyor.

Halk arasında “basur” olarak bilinen hemoroit sorununun yaş sınırı tanımadığı ifade ediliyor.
Hemoroitin beslenme alışkanlıklarıyla ilişkili olduğu vurgulanıyor ve geleneksel beslenme alışkanlıklarının değişmesinin bu sorunun artmasında etkin olabileceği belirtiliyor.
Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Özer İlkgül, hemoroit konusunda bilgi verdi.

HEMOROİT NEDİR NEDEN OLUR?

Hemoroit hastalığının oluşmasında tuvalet alışkanlığının en önemli faktör olduğunu belirten Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Özer İlkgül,

“Hemoroit; damar yumağından oluşan bir dokudur. Bu damar yumağı, özellikle tuvalet eylemi esnasında şişerek genişler ve hava yastıkçığı gibi çalışır. Bu sayede anal bölgeye uygulanan travma azaltılır ve istemsiz dışkı kaçakları engellenir. Hemoroitin hastalık olarak nitelenmesi için hemoroit zemininde gelişen kanama, sarkma, akıntı ve ağrı şeklinde sorunlar bulunmalıdır. Hastalığın oluşmasında en önemli etkenlerden biri tuvalet alışkanlığıdır.”

TUVALET ALIŞKANLIĞININ ETKİSİ

Hemoroit daha çok yaşlanmayla beraber hastalığa dönüşür. Bu süreçte hemoroiti ilerleten en önemli faktörün tuvalet alışkanlığıdır. Tuvalet alışkanlığımızın başlıca belirleyicisi gıda tüketimidir. Günde 20 ila 30 gram lifli besin tüketen kişilerde, bu hastalığa yakalanma riskinin yüzde 50 oranında azaldığı gösterilmiştir. Herkes için en sağlıklı tuvalet alışkanlığı; her gün sabah saatlerinde yapılan tuvalettir. Bu sayede anal bölgede gün boyu basınç düşük kalır ve dolgunluk oluşmaz.”

 

LİFLİ GIDALAR ALINMALI

 

“İleri yaş hastalığı olarak bilinen hemoroitin görülme yaşının giderek düşüyor. Bu da beslenmeye bağlı. Günümüz gençleri yoğun çalışma temposu ya da okul yaşantısı nedeniyle, dışarıda fast-food tarzı besleniyorlar. Ancak yeteri kadar lifli gıda alamıyorlar. Lifli gıdadan yoksun beslenme, hemoroitin ana nedenlerinden biridir. Bu nedenle gençlerin dışarıda beslenmeyi tercih etmeleri yerine ev ortamında beslenmeleri, bu sorunu ortadan kaldırılabilir.”

 

REÇETE DIŞI UYGULAMALARI DENEMEYİN

“Hemoroit ile ilgili bir diğer büyük sorun da reçete dışı madde uygulamalarıdır. Üzülerek görüyoruz ki; bu maddelere olan ilgi reçetelerden çok daha fazla. Bu durumda, etki ve yan etki profilleri bilinmeyen, farkodinamik testlerden geçmeyen ruhsatlandırılmayan bu maddelere bağlı beklenmedik sorunlar gelişebilir. Bu nedenle tedavinin, mutlaka hekim kontrolünde olması tercih edilmelidir.”

LEMOROİT GENETİK BİR HASTALIK DEĞİLDİR


“Hemoroit genetik bir hastalık değildir. Ortaya çıkış ve ilerleme sebepleri tamamıyla kişisel faktörlerle ilintilidir. İç ve dış hemoroit olarak ikiye ayrılır. Dış hemoroitler çoğu zaman sorun yaratmazlar. İç hemoroitler normal kişilerde görünmezler ve anal kanalın üzerinde yer alırlar. Görevleri gereği büyük tuvalet eylemi sırasında kanla dolarak şişer ve dışarı sarkarlar. Tuvalet eylemi sona erdiğinde ise sönerler.”

 

KABIZLIK HEMOROİTİN İLERLEMESİNE NEDEN OLUR

“Hemoroitin kabızlıkla ilgisi vardır. Gerçek anlamda kabızlık; haftada üç kereden az tuvalete çıkmak, tuvalette uzun süre zaman harcamak ve zorlanarak tuvalete çıkmaktır. Bu özelliklere sahip kişilerde; tuvalet eylemi uzun sürer. Eylem ne kadar uzun sürerse hemoroitler o kadar uzun süre şişer ve dışarı sarkar. Kabızlığın oluşturduğu tüm bu sorunlar hemoroit hastalığının gelişmesine neden olur.”

AĞRIYAN VE SARKAN HEMOROİT İÇİN AMELİYAT GEREKİR

“Hemoroit hastalığının kesin çözümü, düzenli tuvalet alışkanlığı kazanmaktır. Hastalık ortaya çıktığında hekim kontrolünde olmak ve doğru yöntemleri seçmek gerekmektedir. Hemoroitler hekimler tarafından dört farklı dereceye ayrılır. Her evrenin yakınması ve tedavisi farklıdır. Kanayan hemoroitlerde ameliyat dışı basit yöntemler çoğu kez etkili olur. Ağrıyan ve sarkan hemoroitlerde ise ameliyat en etkin yöntemdir.”

AMELİYAT SONRASI HEMOROİD TEKRARLAYABİLİR


“Ameliyat olduktan sonra hekimin uyguladığı yönteme göre hastalık tekrarlayabilir. Normal bir erişkinde iç hemoroit sayısı üç adettir. Hekimler sıklıkla hastalıklı olan ve sorun yaratan hemoroiti çıkartır ve sağlıklı olan hemoroitleri yerinde bırakır. Yerinde bırakılan hemoroitler yeniden sorun yaratabilir. Hastalar ameliyattan çok, ameliyat sonrası dönemden korkar. Ameliyat sonrası en sık sorun ilk tuvalet eyleminin ağrılı olacağı endişesidir. Fakat uygun yöntem uygulandığında bu dönem sorunsuz yaşanabilmektedir.”

Kaynak: www.sagliktagundem.com




Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın